Atölye Fehmi

Marangozluğu kendi başıma öğrendim. Makine mühendisliği tahsil ve tecrübem var. Yani yapısal tasarım, malzeme seçimi ve imalat aşina olduğum konular. Marangozluk ile sadece kullanılan malzeme değişmiş oldu. Tabii ki imalatı da buna göre revize etmek gerekti.

Kendimi marangoz olarak tanımlamıyorum, öyle bir tahsilim de yok zaten. İmalatlarıma ahşap malzemeyi da dahil eden bir mühendisim. Bir zamanlar gereksiz bir zorlamam vardı, sadece masif kullanayım, MDF kullanmayayım, yok şurası kaplama olmasın filan gibisinden ama şimdi o romantik kafalardan da çıktım. En uygun malzeme ne ise onu kullanıyorum.

Zaten mobilyacı olma gibi bir hedefim de yok. Atölyem de aslında bir Maker Atölyesi.

Her ne kadar Youtube videoları daha ilgi çekici olsalar da esas olarak öğrenme kitaplardan oluyor. Youtube, sinematografik olmak zorunda ve sıkıcı bir kısım ile kimse videoyu riske atmak istemiyor. Kitaplar ise konuyu bir bütün olarak işliyor, sıkılıp sıkılmamanız yazarın umurunda değil, almışsın zaten kitabı. Eskiden basılmış bir sürü meslek lisesi kitapları var mobilya yapımı öğrenebileceğiniz. Orman fakültesinin kitapları ağaç malzemeyi öğrenmek için çok iyi. İnşaat fakültelerinin kitaplarında halen daha dülgerlik için geçer akçe bilgiler var. Spesifik konular için yabancı neşriyata bakmak gerekiyor. Zaten İngilizce bilmiyorsanız gidin önce İngilizce öğrenin, marangozluk kaçmıyor:)

Nasıl başladığıma gelince. Hatırlamıyorum, aile kültürü sanırım, her şey mümkün olduğunda evde yapılır, eskiyenler tamir edilir vs. Zamanla alet edevat ve bilgi de birikiyor.

Bu süreç şimdiye kadar hiç de planladığım gibi ilerlemedi. Bu yüzden ben sadece gerekli bilgi, malzeme ve atölyeyi sağlıyorum. Paylaşımlı atölyeler ile kendiniz istediğinizi yapabilirsiniz. Ancak beraber üretme kısmında yokum. Ya hepsini ben yapacağım, ya da hepsi sizde :)

Atölye dışında da işlerim olduğu için, atölyeye sadece çalışmak için gidiyorum. Yalnız çalışmayı seviyorum ve sohbete pek vaktim olmuyor. Zaten atölyede, yeni gelen birinin merak edip soracağı bir sürü şey var ve sohbet soru-cevap faslına dönüyor.

Doğrudur, bilgilerimin yegane kaynağı Türkçe eserler olmadığı için kafamın içinde bilgilerin bazıları aklıma İngilizce olarak geliyor. Bazen de uyduruktan bir Türkçe karşılık yerine İngilizcesini kullanmak daha doğru geliyor. Hiç olmazsa meraklısı hangi sözlükte arayacağını bilir. "set screw" yerine "setiskur" deyince Türkçe olmuyor.

Birkaç sebebi olabilir:)

-Mesaj ile sorulmuştur, bir gönderiye yorum olarak gelmemiştir ve mesaj trafiğinde kaynayıp gitmiştir.

-Yumurta kafa bir hesaptan sorulmuştur. Görsem de cevap vermiyorum bunlara. Stalker sadece stalker'lık yapsın, etkileşime girmesin.

-Beni ilgilendiren bir konu değildir. Maalesef bu şekilde sorulan çok soru var, evdeki bir mobilyanın restorasyonu, bahçe mobilyasının bakımı vs. Bunlara cevap ver(e)miyorum. Yok öyle bir zamanım.

-Üslubu beğenmemişimdir. Kaba saba, dan dun tavırlara geçit vermiyorum.

Şimdiden hayırlı olsun:) Evet bu konuda danışmanlık veriyorum. Yerleşim, makine seçimi, mekana ve yapılacak işe göre Marangoz Tezgahı İmalatı gibi. Vazgeçirdiğim insanlar da oldu tabi.

Telefon numaramı artık paylaşmıyorum. Muhtemelen merak ettiğiniz bütün konular web sayfasında cevaplanmıştır. Eğer yine de cevaplanmamışsa o zaman e-mail ile iletişime geçebilirsiniz.

Hiçbir fikrim yok :) Genel kanaatim, kalbur üstü bütün markaların alet edevatları, nizami ayarlandıkları ve limitleri dahilinde kullanıldıkları zaman ilgili işi yapmaya yeterli. Marka, model takibi yapmıyorum. Epey beyhude bir iş. Hatta yıllardır kullandığım bazı makinelerin yeni üretimlerinin eskisi kadar iyi seviyede işçilikle üretilmediğini görünce tamamen marka/model tavsiye etmeyi bıraktım. Yapacağım işin gereksinimlerine odaklanmak daha mantıklı geliyor.